17 Ocak 2009 Cumartesi

ÇALMA DAVRANIŞI

HIRSIZLIK ve ÇALMA DAVRANIŞI

Hırsızlık, başka insanlara ait herhangi bir eşyanın kötü niyet ile izinsiz alınmasıdır. Bazen de, hiçbir şeye ihtiyacı olmadığı halde sadece o heyecanı yaşamak için çalma durumuna patolojik çalma olarak ta bilinen kleptomani hastalığı neden olmaktadır. Eğer çalma hali rahatsızlık durumunda ise, çalmaya yönelik karşı konulamaz bir dürtü ve eylemden önce gerginlik ve çalma esnasında haz ve rahatlama duyguları tanımlanır. Bu bir dürtüsel kontrol bozukluğudur. Bu tür eylemler, anti sosyal kişilik bozukluğundan ya da tavır bozukluğundan kaynaklanmaz. Çalan kişi uzun uzun plan yapmamakta ve hiç kimseden yardım almamaktadır. Böyle bir patolojik durum halinde, kişi hemen kontrol altına alınıp, tedavi edilmelidir. Bu rahatsızlık çocuklarda da görülür. Ancak, bu çalma eylemi her zaman patolojik olmayabilir. Çocuklar için durum farklıdır. Çocuklarda okul öncesi çağında mülkiyet kavramı gelişmemiş olduğundan ve çocuklar hırsızlığın ne olduğunu bilmediği için, başkalarına ait eşyaların kendilerine ait olması gerektiği hissini engelleyemezler, kendi haklarıymış gibi görüp izinsiz alabilirler. Çoğu zaman aileler, çocuklarının hırsızlık yaptığı düşüncesiyle paniğe kapılırlar. Bu durumda çocuğa yaklaşımlarda doğru tutumları sergilemek, doğru çözüm yollarına ulaşmak için çok önemlidir.

Yaş Dönemlerine Özgü Özellikler:
2 yaş çocukları:
Sahiplik kavramı gelişmemiştir.
Her şeyin kendisine ait olduğunu zanneder. Dolayısıyla, bir başkasının elinden bir şey almak isteyebilir.
Zamanla kendine ait olanı ve olmayanı ayırt edebilir ama bencil tutumları bir süre değişmez, çünkü kendini engelleyemez.
3–4 yaş çocukları:
Bu yaş döneminde çocuk izinsiz bir şey alınamayacağını bilir ama yine de alma isteğine karşı koyamaz.
Ceplerinde de onlara ait olmayan oyuncaklar ya da parlak nesneler bulunur.
5–8 yaş çocukları:
Yapılan gözlemlerde bir şeyler aşırma, çalma bu yaş döneminde daha sık görülür.
Bu dönemde gösterişli olan her şey hoşlarına gider. Birbirlerine ait olan kokulu silgileri, renkli kalemleri alabilirler.



Çoğu çocuk izinsiz aldıkları nesnelere, “yolda buldum”, “arkadaşım verdi”, “kendim aldım” ya da “ödünç aldım” şeklinde açıklama getirebilirler.


Çalma Davranışına Neden Olan Öğeler:
Çalmanın en önemli nedeni doyumsuzluktur. Doyumsuzluk çok çeşitli, kısa ya da uzun süreli olabilir. Bu davranışın altında yatan sebep anne-baba tarafından çocuğun yüzüstü bırakıldığı düşüncesi ve öç alma isteğidir. Sevilmediğini ya da anne-babasını yitirdiğini düşünen çocuklarda çok yaygın bir davranıştır. Bu davranışı ile sevgiyi geri getirebileceğini düşünür. Olumsuz da olsa ilgiyi kendi üzerinde görmek hoşuna gider. Çalma genellikle en son başvurulan yol, yardım çağrısıdır.
Yaşına göre olgunlaşmamış çocuklar, anne-babalarının çanta ya da ceplerinden aldıkları paraları ya öteberiye yatırır ya da diğer çocuklara dağıtır. Sahip olamadığı arkadaşlıkları bu yolla kazanmaya çalışır.


Yine yaşına uygun olmayan olgunluktaki çocuklar, durmadan almaya alışkın oldukları ve sınırlarını bilmediği için almakta sakınca görmezler. Eve getirdiği nesneler de denetlenmiyorsa bu davranışı sürer.


Hediye vermek, sevginin bir belirtisidir. Çalan çocuk hak ettiğine sevgiyi hak ettiğine inandığı için kendi hediyelerini kendi alarak elde etmeye çalışır. Sevgi açlığı ile çalma ilişkisinin en belirgin özelliği anne-baba sevgisinin yoksunluğudur.
Bazen de anne-baba tutumunda yanlış bir şey olmadığı halde, yoksunluk ve buna bağlı güvensizlik ile kendine ait bir şeyler edinmeye çalışarak bu duygularını gidermeye çalışır.
Başka bir haksızlığın karşılığını da vermeye çalışıyor olabilir.
Çok büyük baskı altındaki çocukların hırsızlık yapmaları daha muhtemeldir.


Nasıl Engelleyebiliriz ve Çözüm Yolu Bulabiliriz?
Çocuğa daha küçük yaşlarda mülkiyet kavramı öğretilmelidir. Bunun için önce çocuğun özel eşyaları olması sağlanmalı ve anne-baba çocuğun özel eşyalarını alırken izin istemelidir. “Bu senin, bu benim” gibi cümleler ile algılamasına yardımcı olmalı ve izinsiz almaması gerektiği öğretilmelidir.
Çocukların temizlik, uyku gibi temel ihtiyaçlarına dikkat edilmeli, bu konuda çocuklar asla cezalandırılmamalıdır.


Çocuk küçükse, izinsiz aldığında hırsızlık yaptığının farkında değildir. Çocuk bu yüzden cezalandırılmamalıdır ama yaptığının da doğru olmadığı anlatılmalıdır. “Bu eşya sana ait değil, senin olmasını istediğini anlayabiliyorum ama başkasına aitse izinsiz alman doğru değil” şeklinde bir açıklama getirilebilir.


- Okul çağlarında devam eden çalmalar üzerinde daha sık durulmalıdır.
- Çocuklar ve aile yönünden nedenler araştırılmalıdır.
- Bir şey çaldığında çocuk, hırsız damgası yemeden, şiddet uygulamadan, ağır suçlamalara maruz bırakılmadan, evden atılmadan, korkutulmadan, aldığının geri verilmesi en iyi çözümdür.
- Çocuk gereksiz yere suçlanmamış ama davranışı da onaylanmamış olacaktır.
- Yetişkinler, çalınanlar için çocuklarına bağırırsa bu onların sevilmedikleri ve yanlış anlaşıldıklarına yönelik inançlarını güçlendirir ve daha fazla hırsızlık yapmalarına neden olabilir. Çalma eylemin çocuğun ilgi ve sevgi isteğine bir işaret olduğunu unutmayarak öfkeyi bir kenara bırakmak, çözüm bulma olasılığını arttıracaktır.
- Hırsızlık kriminal bir suça ya da patolojik bir soruna dönüşürse mutlaka bir uzmandan psikolojik yardım alınmalıdır.
Mine Çelik
Psikolojik Danışman

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder